Asrın felaketinin ardından Kocaeli’den deprem bölgesine giden Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, depremle ilgili provokasyonların olduğunu belirterek, “Orada her türlü güvenlik önlemi varken biri ‘Avrupa Birliği Barışı’ dedi. Bu ülkede ‘Amerikan Barış Gücü’ bölgeye gelsin’ dediler, ‘Neden? Ülkeyi işgal etmek istiyorlar” dedi.
Kahramanmaraş’ta 11 ilde büyük yıkıma neden olan depremlerin ardından ekibiyle birlikte afet bölgesine giderek yaraların sarılmasına destek veren Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, bölgede bugüne kadar yapılan ve halen devam eden çalışmalar hakkında bilgi verdi. . Büyükgöz, depremi provoke etmek isteyenlere de sert tepki gösterdi.
“Personelimiz Gebze’nin yüzünü ağartacak her türlü davranışı sergiledi”
Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, depremin ilk saatlerinde Gebze Belediyesi Arama Kurtarma Timi’nin (GEAK) depremin bir bölümünü Kahramanmaraş’a, bir bölümünü de Adıyaman’a doğru yola çıkardığını söyledi. Çünkü yollar patlamış, tünel ağızları kapatılmış, hayata müdahale açısından son derece zor bir yolculuktu. 290 belediye işçisi ve 92 araçla buradan yola çıktık. 290 çalışan arasından aynı zamanda küçük bir belediye örneği ortaya koyduk. 6 imam, 2 Gassal Bey, 1 gassal hanım, 2 cenaze aracı, kefen, ceset torbası, her türlü malzeme, 1 ambulans, 1 tam teşekküllü hayvan ambulansı ve müdahale aracı, iş makinesi, yemek dağıtımında kullanılacak servis araçları. Acil müdahale gerektiği için hızla karargâhımızın bir köşesinde yer doktorlarıyla iletişime geçtik ve onları davet ettik. yaptık. 2 gruptan oluşan 33 sağlık çalışanını teslim ettik. Orada kime sorarsanız sorun Hatay’da Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Konya Büyükşehir Belediyesi, Gebze Belediyesi var. Elhamdülillah personelimiz Gebze’nin yüzünü ağartacak her türlü davranışı gösterdi.”
“Ölümden bile yararlanmaya çalışan canlılar da oradaydı”
Önder Büyükgöz, Hatay’da insanların hem en kötü yüzünü hem de en merhametli yüzünü gördüklerini belirterek, “En iyimser yüzünü gördük, en şeytani, en düzenbaz, en kötü yüzünü gördük. Vicdan sahibi herkese sesleniyoruz. ki devlet oradaydı, devlet oradaydı.Devlet bin 100 kilometre ötedeki Gebze’den oraya ulaştıysa devlet oradaydı.Aynı zamanda gördük ki güvenlik güçleri akın akın oraya gelmeye başladı. Tekirdağ’dan özel harekât polisleri oradaydı Suriye’de görev yapan dağ komandoları orada Manisa Kırkağaç Komando birliği orada Devlet orada Her türlü rezil yüz, her türlü düzenbaz mahluk, her türlüsünden yararlanmak isteyen. acıklı ölüm ve hüzün de oradaydı.her türlü ajitasyon yaptılar.ateş etmekten başka bir şey yapmadılar.çektiklerini kamera ve kameralarla gördük.benim yaptığım temizlik işleriyle ilgili ikinci gün çekilmiş bir sahne sorumluydu hizmet edildi 17. gününde sosyal medyaya düştü. Ancak kurduğumuz sistemle 4. gün temizliğini yaptık. Adam 2. gün çektiği görüntüleri 17. gün servise servis etti ve o günkü gibi yaptılar” dedi.
“Orada her türlü güvenlik önlemi varken birileri çıkıp bu ülkeyi işgal etmek istedi”
Her aşamada farklı saldırıların, farklı kumpas girişimlerinin yapıldığını vurgulayan Büyükgöz, “Personelimize hakaret ettiler. Bunlar orada yaşayan insan değil, dışarıdan gelen insanlar da değil, kurulmuş, tasarlanmış, öğretilmiş. Belli saatlerde hızla yol kenarında toplanıp slogan eğitimi veriyorlardı.Bizim merkezin 50 metre sağında başka bir teşkilatın genel merkezi vardı oraya yönetici sıfatında bir kişi geldi bağırışlar koptu. 2 dakika sonra “Kaçın, baraj çöktü, dağlara kaçın. Asi Nehri taşıyor.” Kaçıştaki militanlar tam yanımıza gelirken ceplerinden cep telefonlarını çıkarır çıkarmaz. Yanımıza yaklaştığında ‘Asi silahlı eşkıyalar karargahı bastı, onlar da bizi aradı’ diye bağırmaya başladı. insanları öldürüyorlar, bizi kurtarın.’ Bu rezil yüzü iki dakikalığına getirin, içinde yaşadık, gördük.Böyle bir meseleyi siyaset malzemesi yapmak, çıkar için kullanmak, bu ülkede her türlü güvenlik tedbiri varken biri dedi ki, ‘Avrupa Birliği Barış Gücü bölgeye gelsin’. ‘Amerikan Barış Gücü’ bölgeye gelsin’ dediler. Neden? Ülkeyi işgal etmek istiyorlar. Orada bir zaaf mı vardı? Bağırıyorlar, kışkırtıyorlar, bağırıyorlar. En sonunda oraya ‘Barış gelmeli’ diyorlar” dedi.
