Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte, 29 Mart 2009’da 5 kişinin ölümüyle ilgili soruşturma dosyasının fiilen açık olduğunu hatırlatarak, Kahramanmaraş Başkanı Cumhuriyet Başsavcılığı, avukatlarının yeni talepleri doğrultusunda bazı konularda soruşturmayı genişletti. bildirildi.
Destici, merhum Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının ölümüyle ilgili olarak soruşturma dosyasının yeniden açılmasına karar verildiğine ilişkin basında yer alan haberler üzerine şunları söyledi:
“Şehit liderimiz Muhsin Önder’i ve onunla birlikte şehadete yürüyen yoldaşlarını bir kez daha rahmet, minnet ve minnetle anıyorum. Önceki gün basına bir haber geldi, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı buna göre Yazıcıoğlu’nun kan örneklerinin soruşturma kapsamında incelenmek üzere İstanbul Adlı Tıp Kurumu’na gönderilmesi üzerine Muhsin Yazıcıoğlu’na ait belgenin yeniden açılmasına karar verdi. soruşturma… Bir düzeltme yapayım, belge aslında açıktı, belge şu anda kapalı değil. Belge daha önce 2014’te kapatılmıştı. Biz parti olarak başından beri müdahiliz, takipçiyiz, hukukçuyuz, camiamız… belgeyi yeniden açtırdık. 2016 yılında yeniden takipsizlik kararı verildi. Bundan 10-15 gün sonra ise hain 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleşti. Marmaris’te suikasta giden askeri timdeki 2 askerin helikopterdeki cihazları söken şahıslar olduğunun bir polis memuru tarafından Cumhurbaşkanımıza telefonla bildirilmesi üzerine Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduk ve işin aslını sorduk. yeniden açılacak belge. 2016 yılından beri soruşturma dosyasında açık veya kapalı belge bulunmamaktadır. Şu anda devam eden süreç nedir: Yargıtay’daki davalar bitti, üst rütbeli subaylardan ceza alanlar var, beraat edenler oldu, yine Kahramanmaraş’ta alt rütbeli subaylar hakkında davalar açıldı. Üstüne üstlük ceza alanlar oldu, beraat edenler oldu.
Üçüncü dava Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Bugün orada bir duruşma var. Bu belgenin akıbeti ve savcılığın temel soruşturma belgesindeki gelişmeler bu belgenin sonucunu etkileyeceğinden, soruşturma dosyasının yani iddianamenin hazırlanmasının savcılığın kararı doğrultusunda tamamlanması bekleniyor. Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi. Master soruşturma belgesinde şimdi neler oluyor? Onun hakkında birkaç söz söylememe izin verin. Uçakta ölümle sonuçlanan kazalara büyük kaza denir ve en az 9 kişilik bir kaza suç komisyonu kurulmalıdır ama bizim belgelerimizde bu heyet 3 kişiden oluşuyordu. O yüzden o zaman itiraz etmiştik ama diğer uçak kazalarında 3 kişiden oluşuyordu. En az 9 kişi olması gerektiğini söyledik. Geçtiğimiz yıllarda bunu sağladık, 9 kişilik yeni bir kaza suç ve soruşturma komisyonu kuruldu. Çalışmalarına devam ederler. Polis bünyesinde de bir çalışma yapıldı ve tamamlandı. Adalet Bakanlığı, Başsavcılık, İstihbarat, tüm devlet kurumları şehitlik süreciyle ilgili kendi çalışmalarını tamamlayarak Başsavcılığa iletti, bazı çalışmalar devam ediyor. 9 kişilik uzman heyetin çalışmaları bitmek üzere. Partimiz avukatlarından gelen yeni talepler neticesinde Başsavcılık esas soruşturma belgesini bir takım maddelerle genişletmiştir. Kan örneklerinin incelenmesi bunlardan biridir. Kan örneklerinin Adli Tıp’a geri gönderilmesiyle olay günü askeri uçaklardaki hava hareketliliği, diğer şüpheler, radar kayıtları ve benzeri gibi dış etkenlerden veya karbonmonoksitten zehirlenme olup olmadığı belirlenir. Bütün bunlarla ilgili güvenlik kapsamlı bir çalışma yürütüyor, yönetim kurulu kapsamlı bir çalışma yürütüyor ve bu konuyla ilgili diğer tüm kuruluşlar da elinden gelenin en iyisini yapıyor.”
-“HÜKÜMETİ BİRLİKTE ÇÖZECEĞİZ”-
BBP Genel Lideri Destici, olayın tüm taraflarla birlikte aydınlatılması konusunda ilk günden itibaren hukukun içinde kaldıklarını ve devlete karşı değil, devletle çözüm aradıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Çünkü en başından beri söyledik ve yaşadık: Birincisi; Biz hukuk içinde kaldık, bu çok değerliydi, hukukun dışına çıkmasına izin vermedik. İkincisi; Devletle birlikte, devlet kurumlarıyla birlikte. Elbette bazı çevreler bizim acımız üzerinden camiamızı ve bu konuda duyarlı olan vatandaşlarımızı devletin ve devlet kurumlarının karşısına çıkarmak istiyor. Buna asla izin vermedik, vermeyeceğiz. Çünkü gördüğümüz kadarıyla bu sorun hem içeride hem dışarıda büyük bir aklın ve tasarımın olduğu bir sorun… Bu nedenle iç ve dış ilişkilerin bu kadar çok olduğu ama bir arada olduğu bir dava süreci. devletle, devlet kurumlarıyla yani istihbaratla, adaletle, içişleri bakanlığıyla, genelkurmay başkanıyla, bilim adamlarıyla. Devlete karşı çözülmez, devletle çözülür. İnşallah dava süreci devletimiz ve kurumlarıyla birlikte çözüme kavuşturulur ve tüm şüpheler giderilir. Bu acı olayda kabahati, ihmali, kusuru, kastı veya ihaneti olanlar mutlaka hukuk önünde hesap verecektir ve biz Büyük Birlik Partisi ve Alperenler olarak 25 Mart 2009 ve sonrasında bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz. ”
